monograf 2014/2 • Edebî Metnin Görselleşmesi*
Gürsel Korat, Çağrılı, Yazar, Gazi Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Öğretim Görevlisi
unpublished
Ç ağımızda çizgi film izlemeden büyümeyen çocuk kalmadı-ğına göre, bu çocuklara iki sinema karesinin montajlanma-sından doğan ilişkiyi öğretmeye de gerek kalmamıştır, denebi-lir. Bunu televizyonun ilk yayıldığı sıralarda böyle bir şeyle ilk defa karşılaşmış olan yaşlıların davranışından çıkarsıyorum: O yaşlılar gözlerine bakarak konuşan spikerlerden etkilenir, çizgi filmlerdeki hızlı, simgesel ifadelerden önceleri bir şey anlamaz ve ne olduğunu sık sık merak ederdi. Çünkü ömürlerinin sonuna
more »
... r rastlamadıkları bir görsel araç önlerine çıkmıştı ve bunu bir çırpıda anlamaları olanağı yoktu. Fakat zamanla bu işaret ve imge dilini küçük yaştan öğrenmeye ve aracıya gerek kalmadan tanımaya başlayan bir kuşak yetişti. Bunun yazı diline de etkisi, yeni kuşakların "be-ODAK timleri uzun ve sıkıcı" olan kitaplardan uzaklaşması biçiminde oldu, edebiyatın söz düzeni değişmeye başladı. Edebî metinlerde fotoğrafın ve bilinçaltıyla ilgili yeni kavrayışların sözün yapısını nasıl değiştirdiği üzerinde çok du-rulmuştur. Fotoğraf teknolojisi yayıldıkça gerçekçilik ve betim-lemede ayrıntıcılık geri plana kaymıştır, bunun nedeni anlaşılır görünmektedir. Ortak bir şehir, sokak ve insan bilgisine sahip olunmayan geçmiş çağlarda insanlar insanların, yaşam biçim-lerinin ve evlerin ayrıntıyla anlatılmasını yadırgamıyor, bunu basit bir "gevezelik" veya "üslup parlatma" olarak değerlen-dirmiyordu. Fotoğraf ve film teknolojisi yaşamları hızla tanınır imgelere dönüştürdükçe betimleme azaldı. Teknolojik gelişim yaşamları birbirine benzettikçe yazarın ayrıntıyla anlatma arzu-su da reddedilmeye başlandı. "Hızlı anlatımlar çağı" salt teknolojinin gelişimiyle açık-lanamaz, asıl teknolojinin insanın bilme ve düşünme biçimleri-ne etkisiyle açıklanmalıdır. Hızlı anlatım çağı yalnızca teknolojiyle de ilgili değildir, bilinçaltının keşfi, metni çağrışımsal yazıya götürdü ve anlatıcı-nın ben anlatıcı olarak başarılı olmasını sağladı. Bu da dışsal ve davranışsal betimin içsel betimle zenginleştirilmesi gereğini de doğurdu. Postmodern çağ, teknolojinin yıllık dönemler içinde bile büyük patlamalar yaptığı bir devrim çağıdır. Bu devrimin olum-lu olup olmadığı sorusunu tartışmak yerine burada sorulması
fatcat:ka67cilxkbel3d2re6vy4fv5me