Ata v Jordan Kararı Kapsamında Uluslararası Yatırım Tahkimine İlişkin Bazı Meseleler

Miray Azaklı Köse, Melis Avşar
2021 Public and Private International Law Bulletin  
Öz Ata v Jordan kararı, uluslararası yatırım tahkimi bağlamında birçok hususa ilk olarak yer vermesi bakımından oldukça ilgi çekici bir karardır. Bu karar ile tahkim anlaşması ve bu anlaşma uyarınca tahkime başvurma hakkı ilk kez bağımsız bir yatırım olarak kabul edilmiştir. Yine hakem heyetinin davalı devletin yargı teşkilatına yönelik olarak belirli bir eylemi yapması doğrultusunda karar vermiş olması, kararı oldukça dikkat çekici kılmıştır. Hatta bu karar ile ilk kez bir hakem heyeti davalı
more » ... evletin iç hukukundaki yargı sürecinin sonlandırılmasına hükmetmiştir. Bu karar bakımından incelenmesi gereken temel meselelerden birini, ticari tahkimden alınan bir kararın yatırım olarak kabul edilip edilemeyeceği konusu oluşturmaktadır. Ancak bunun yanı sıra karar, yatırım tahkimi bağlamında teorik açıdan tartışmalı pek çok konuya değinmesi bakımından da araştırmacılar için zengin bir kaynaktır. Özellikle hakem heyetinin neyin yatırım teşkil ettiğine ilişkin, diğer bir ifadeyle konu bakımından yetkiye ilişkin (ratione materiae) değerlendirmeleri, zaman bakımından yargı yetkisinin (ratione temporis) tespitinde belirleyici olmuştur. Bu bağlamda çalışmada zaman bakımından yargı yetkisi üzerine değerlendirmeler ve zamana yayılan ihlal ile bileşik eylemden oluşan ihlal kavramları üzerinde durulmuştur. Yine karar, uyuşmazlığın tanımlanması ve uyuşmazlığın doğduğu tarihin tespiti gibi temel meselelerin bile oldukça karmaşık süreçler içerebileceğini göstermektedir. Karar vesilesiyle üzerinde durulan bir diğer husus ise genel uluslararası hukuka ait bir kavram ve onarım biçimi olan eski hâle iadenin yatırım tahkimi bağlamında uygulandığında icrası bakımından karşılaşılan zorluklardır. ICSID Konvansiyonu'nun 54. maddesi her ne kadar devletlerin hakem mahkemesi kararlarına uymakla yükümlü olduklarını öngörmüş ise de doğrudan o devletin milli mahkemesinin kararı gibi uygulanma kabiliyeti yalnızca parasal yükümlülükler bakımından tanınmıştır. Burada devletlerin egemenliğine müdahaleden kaçınma kaygısı ön planda olsa da genel uluslararası hukuk uyarınca kararın icrası için başvurulabilecek yolların oldukça sınırlı olduğu ve takdir yetkisinin yatırımcıda değil, devlette olduğu görülmektedir. Çalışmanın son bölümünde işletilebilecek bu mekanizmalara değinilmiştir. Anahtar Kelimeler Uluslararası yatırım hukuku, ICSID, ratione temporis, tahkim anlaşması, tahkime başvurma hakkı, Ata v Jordan, iki taraflı yatırım anlaşması, diplomatik koruma Abstract The award in ATA v Jordan is important as it raised various issues in investment arbitration. The award is the first where an arbitral tribunal decided that an arbitration agreement and accordingly a claimant's right to arbitration were a separate investment under a Bilateral Investment Treaty (BIT) and ordered the respondent state's judicial authorities to perform
doi:10.26650/ppil.2021.41.2.950359 fatcat:glycx5apivam5ojt5eft6eb4h4