UNREZEKTABL HİLER KOLANJİoKARSİNOMLARDA PALYATİF KARACİGER 3. SEGMENT DRENAJI AMELİYATININ YERİ VE ÖNEMİ

Tayfun Yücel, Ayhan Çevik, Kemal Kasar, Zeki Memiş, Mustafa Gülmen
1994 unpublished
Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Genel Cerrahi Kliniğinde 1993 yılında üç adet unrezektabl hiler kolanjiokarsinom olgusu saptandı. Olguların hepsinin geliş şikayeti sarılık, k aş ıntı, batınd a kitle idi. Hastaların tanısı bilgisayarlı batın tomografisi ve ultrasonografi sonucunda konuldu. Preoperatif olarak tümörün unrezektabl olduğu düşünüldü. Preoperatif olarak V.porta ve A.hepatika invazyonu , karaciğer metastazı, 0mentum metas tazı ve batında asit varlığı saptandı. Hastaların ikisi
more » ... %67) hiler kolanjiokarsinom, biri (%33) ise proksimale invaze olmuş koledok tm. idi. Hastaların hepsine palyatif amaçlı 3. segmentten transanastomotik stent aracılığı ile intrahepatik kolanjiojejunostomi uygulandı. Sonuçta, hastalarda bilirubin değerlerinin hızla düştüğü ve yaşam standartlarının iyileştiği görüldü. Bu ameliyatın unrezektabl hi ler kolanjiokarsinom vakalarında etkili bir palyatif tedavi yöntemi olduğu kanısına varıldı. THE VALUE OF PALLIATIVE INTRAHEPATIC CHOLANGIOENTERIC ANASTOMOSIS IN UNRESECTABLE HILAR CHOLANGIOCARCINOMAS In 1993, three unresectable hilar cholangiocareinoma were encountered in the Second General Surgery Clinic of Kartal Hospital. All patients applied to the hospital with jaundice, itching and abdominal mass. USG and abdominal CAT were used for diagnosis, Preoperatively it was thought that, these tumours were unresectable. it was contirmed before the operation because of the hepatic and omental metastasis and aseites in the abdomen. Two of the patients (67 %) had hilar cholangiocareinoma and the other (33 %) had choledocal careinoma but profuse invasion was found at the hilar area. In all patients left intrahepatic cholangioenteric anastomosis using the duct of segment III was performed. A transanastomotic drain was used, In conCıusion, we found that this operation is very effective in unresectable hilar cholangiocareinoma cases as a palliative procedure. After this operation, the quality of patient life can be improved. Karaciğer hilusunda obstruktif sarılığa yol açan malign p.atolojilerin başında hiler kolanjiokarsinom (Klatskin tm.) gelmektedir. Sarılığın hızla yükseldiği bu olgularda, hiperbilirubineminin düşürülmesi ve bu sayede yaşam standartlarının iyileştirilmesi amaçlanmaktadır (7). Günümüzde hiler kolanjiokarsinornun en iyi tedavi yönteminin tümörün rezeksiyonu olduğu bilinmektedir (1 , 2, 5, 7). Unrezektabı olgularda ise sarılığın azalması ve karaciğer fonksiyonlarının devam etmesi için palyatif amaçla bilioenterik anastomoz, eksternal drenaj, radyolojik veya endoskopik stent uygulaması önerilmektedir (2, 3, 7). çalışmamızın amacı unrezektabl hiler kolanjiokarsinom olgularında, karaciğer 3. segmentten yapılan intrahepatik kolanjiojejunostomi ameliyahnın diğer yöntemlere göre avantaj ve dezavantajlarını literatür ıŞığı altında incelemektir. GEREÇ VE YÖNTEM Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Cerrahi Kliniği' nde 1993 yılında üç unrezektabl kolanjiokarsinom olgusu saptandı. Olguların ikisi (%67) kadın, biri (%33) erkekti. Ortalama yaş 72 idi. Hastaların başvuru şikayetleri tümünde ağrı, ilerleyen sarılık ve kaşıntı idi. Ayrıca kilo kaybı ve iştahsız lık da gözlendi. Gaitaları akolikti. Fizik muayenelerinde orta derecede hepatomegali bulundu. Laboratuvar tetkiklerinde; (ortalama) total bilirubin: 16.8 mg / dı (Direkt bil: 14 mg/ dl), sedimantasyon: 120 mm / saat, total protein: 5 gr/dı, serum alkalen fos-1 Ka rtal Eğ itim ve Araştırma Ha stanesi 2. Cerrahi Kliniği Şef Muavini 2 Kartal Eği tim ve A raş tırma Hastanesi 2. Cerrahi Kliniği As i stanı 3 Kartal Eğitim ve A raştı rm a Hastanesi 2. Cerrahi Kliniği Ba şasistanı 4 Karta! Eğ itim ve Araş tırma Hastanesi 2. Cerrahi Kliniği Şefi fata z: 200 U /L olarak saptandı. Olguların biri 12 ay önce kolesistektomi geçirmişti. Klinik ve laboratuar olarak mekanik ikter düşünülen hastaların hepsinde ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi ile batın incelendi. Bu tetkiklerle intrahepa tik safra yollarında genişleme ve hiler bölgede belirgin tümöral kitle saptandı. BT ile kitlenin V.porta ve A.hepatika'ya invaze olduğu, çevrede yaygın lenfa-denopati mevcudiyeti ortaya konuldu. Bu bulgular yeterli bulundu. Perkutan transhepatik kolanjiografi ve endoskopik retrograd kolanjiopankreotikografi denenmedi. BULGULAR Hastaları ameliyata almadan önce Lv. sıvı ve 1500 caL. parenteral nutrisyon ile gerekli rudrasyon ve ·beslenme sağlanmaya çalışıldı. Ameliyat esnasında olguların ikisinin (%67) Klatskin tm. olduğu, diğerinin ise proksimale hiler bölgeye doğru yayılmış ve yaygın lenfadenopatiler yapmış koledok tm. olduğu saptandı. Ayrıca olgularda omentumda, karaciğerde metastaz, batında asit mevcuttu. Kitlelerin proksimaline ulaşılamadı ve porta hepatisin yaygın olarak invaze olduğu gözlendi. Portal yaygın lenfadenopatiler saptandı. Bunun üzerine unrezektabl kabul edilen olguların hepsine lig. teres hepatitis'in sol tarafından kara ciğerin 3. segmentinden 3-5 cm girilerek geniş intrahepatik kolanjiojejunostomi uygulandı. Bir hastaya (%33) Roux and Y şeklinde, iki hastaya (%67) Roux and Y yapılmadan side to side şeklinde (Braun anastomozu eklenerek) transanastomatik stent a racılığı ile tek kat üzerinden 3/0 ipekle kolanjiojejunostomi yapıl dı. Stent anastomozdan 10 cm distalde ince barsaktan batın dışına alındı. Operasyon esna' sında bir
fatcat:tip3up225zdmtezxah3ygsmodq