Turan Şairi (Şahimerdankul Hanoğlu) Ergeş Uçgun

Arslan KÜÇÜKYILDIZ
1998 Journal of Turkish Research Institute  
~zamanlar, birbirinden genç insanlann "Türkistan" sözünü duyunca ~leri diken diken oluyordu. Türkistan'dan, Turan'dan bahseden çok az insan vardı ve onlar ele geçirdikleri her kaynaktan esir Türk illerini tanımaya çalışıp, hasretlerini Ocağın Türkistan Geceleri'nde gideriyorlardı. Gözlerinde bulgur bulgur yaşlarla dinledikleri Türkistan havaları onlan bambaşka iklimIere götürüyordu. Onlar, Cavit Ersen'in Zindanlar'ı, Cengiz Dağcı'mn Badem dalına asılı bebekidi ve Yurdunu kaybeden adamılan. Ayaz
more » ... İshaki'nin Üyge taba'sı vasıtasıyla Türkistan draımm yüreklerinde yaşadılar. Cengiz Aytmatov'un nasılsa çevrilmiş romanlanmn satır aralıranda Türkistan Türklerinin gerçek hayat hilciyelerini aradılar. Aydınlanmn feryatlanm duymaya gayret ettiler. Onlara yol gösterecek, fikir verecek pek az önderleri, ağabeyleri vardı. Bu a~abeyler, ıssızlığın ortasında deniz feneri gibi kendilerine yol gösteriyordu. Zeki Velidi Togan'ın, Baymirza Hayıt'ın Türkistan hatıralan ve incelemeleri onlara akılcı olmalanm ihtar ediyordu. Çok çalışınalı, okumalı, yazmalıydılar. Kültürel ve siyasi faaliyetler içine girdiler. Her zaman duygulanyla hareket ettiler. Bu duygudur ki onlan Türkeli'rnn gelece~ni düşÜIlerek durınadan, dinlenmeden çalışınaya sevketti. İnatla mücadele ettiler: Sovyetlerin, Çin'in dağılacağını, esir Türk yurtalnnın bir gün mutlaka erkinli~e, nıüstakilli~ne kavuşacağını söylediler. Onlara "deli", "hayalperest" denildi. Çok az kişi inandı. Her şeye rağmen bir gün Gaspıralı'nın "Dilde, fikirde, işte birlik" sözlerinin gerçekleşeceğine olan inançlanm kaybetmediler. "Hazır olalım!" dediler. Ömer
doi:10.14222/turkiyat199 fatcat:wjzcjvf4nrg27n65h4ocydat64