Yeni Türkiye'de Demokrasi Okumaları

Ahmet ASKER
2021 Belgi Dergisi  
Yeni Türkiye söylemi, saltanatın kaldırılarak cumhuriyetin ilan edildiği ve Türk inkılabının uygulandığı iki dünya savaşı arası zaman dilimine işaret eder. Batılı ve ulusal basında bu söyleme sık sık rastlamak mümkündür. Atatürk ise Yeni Türkiye'nin mimarı olarak nitelendirilmiştir. Dolayısıyla Yeni Türkiye ile Atatürk'ün iktidar dönemi iç içe geçmiş, özdeşleşmiştir. Yeni Türkiye'nin inşası sürecinde demokrasi gözden düşmüş, otoriter ve totaliter eğilimli faşist ve komünist ideolojiler iktidara
more » ... gelmişlerdir. Atatürk devrimlerinin kararlılıkla uygulandığı Yeni Türkiye, dönemin siyasal atmosferinden etkilenmiştir. 1929'da yaşanan dünya ölçeğindeki ekonomik buhran sonrasında, genç cumhuriyetin siyaset ve ekonomisine istikrar kazandırma arayışı yoğunlaşmıştır. Kemalizm prensipleri bu süreçte şekillenmiş, parti devlet bütünlüğü sağlanmış, ancak demokrasi arayışları sonlanmamıştır. Demokratik değerlerin gözden düştüğü 1930'lu yıllarda ulusal ve yabancı basında milli egemenlik, liberalizm, parlamentarizm ve demokrasiyi değerlendiren yazılar kaleme alınmıştır. Dünya tarihinin çalkantılı bu dönemine tezat bir şekilde, Türkiye'de demokrasiyi öven birçok yazı kaleme alınmıştır. Tek parti yönetimine rağmen, Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğu ve Atatürk'ün demokrasiye bağlılığı takdir edilmiştir. Yeni Türkiye'de demokrasinin varlığı, tek parti içinde muhalefete izin verildiği söylemi ile açıklanmıştır. Bizzat Atatürk, demokrasinin ayrıntılı analizini yapmış, Türkiye'de demokratik bilincin gelişmesini arzulamış, hatta kız kardeşini yeni bir partinin kuruluşunda görevlendirerek muhalefeti cesaretlendirmiştir. Recep Peker, Mahmut Esat Bozkurt, Şükrü Kaya gibi önemli görevlerde bulunanlar, Atatürk'ün demokrasi hakkındaki görüşlerini paylaşmışlar, onlar da Atatürk gibi demokraside bireysel özgürlüğün sınırını milli çıkarlar ile çizmişlerdir. Bu yazının amacı, Atatürk'ün hedef olarak belirlediği Muasır Medeniyetin ibresinin keskin bir kırılma ile en sağa ve sola kaydığı iki dünya savaşı arası dönemde, kendine istikrarlı bir yön arayan Yeni Türkiye'de demokrasi kavrayışını 1930'lu yılların ulusal ve yabancı basınında yer alan demokrasi okumaları ışığında anlamaya çalışmaktır.
doi:10.33431/belgi.839199 fatcat:exk6ktys6bgp5ncs3x74f45v3y