SİCİLLER IŞIĞINDA MEŞAKKATLİ BİR İBADET OLAN HAC VE OSMANLI HACILARI
Nevzat Erkan
2019
Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Öz Hac ibadeti, tabiatı gereği pek çok zorluğu beraberinde getirdiği için tarih boyunca Müslüman toplumlarda en fazla dikkat çeken mevzular arasında yer almıştır. Osmanlıda hacıların toplumsal statüleri, hac için yapılan hazırlıklar, gidiş-dönüş yolunda vuku bulan vefatlar ve bu çerçevede yapılan uygulamalar üzerinde duracağımız konulardandır. Bunların yanı sıra hac yolunda vefat eden kişilerin miras hukukuna ilişkin olarak borç-alacak davaları, sahip oldukları kölelerin durumları gibi çeşitli
more »
... eselelere de yer verilecektir. Hac yolculuğu sonrası hacıların karşılaştıkları zorluklar, farklı sebeplerden dolayı hacca gidemeyen insanların hac vasiyetleri de bu çalışmanın kapsamında yer almaktadır. Bu makalede Osmanlı Devleti tarafından yapılan hac organizasyonundan ziyade hac yolculuğuna çıkmış insanların tecrübeleri mahkeme kayıtlarından hareketle ele alınacaktır. Konuyla ilgili bazı çalışmalar yapılmış olsa da daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır. Dönem olarak 16. ve 18. Asır mahkeme kayıtları esas alınmakla birlikte daha eski tarihlere ait kayıtlar da değerlendirilecektir. Diğer Osmanlı şehirlerinde yaşayanlara kısmen değinilecek ancak makalenin odak noktasında İstanbul, Rumeli şehirleri ve Kıbrıs'ta yaşayan Müslümanların gerçekleştirdikleri hac yolculukları yer alacaktır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Hacıları, Hac Yolunda Vefat, Hac Vasiyyetleri IN THE LIGHT OF KADI'S REGISTRIES A COMFORTABLE WORSHIP HAJI AND OTTOMAN'S PILGRIMS Abstract Hajj worship has been one of the most prominent issues in Muslim societies throughout history as it brings many difficulties due to its nature. The social status of pilgrims in the Ottoman Empire, the preparations for the pilgrimage, the deaths on the way to and from the round trip, and the practices in this context are among the topics we will focus on. In addition to this, various issues such as debt-credit lawsuits, the status of slaves they possess will be included in relation to Nevzat ERKAN 424 | Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi -Cilt: 17, Sayı: 3, Eylül 2019 the inheritance law of the persons who have died on the way of pilgrimage. The difficulties faced by the pilgrims after the pilgrimage journey, and the pilgrimage will of the people who cannot go to pilgrimage due to different reasons are also within the scope of this work. In this article, the experiences of the people who went on a pilgrimage journey rather than the organization of pilgrimage made by the Ottoman State will be discussed from the court records. Although some studies have been conducted on the subject, more comprehensive studies are needed. The 16th and 18th century court records will be taken into consideration as well as the records of older dates. The inhabitants of other Ottoman cities will be mentioned in part, but the focus will be on the pilgrimage journeys of Muslims living in Istanbul, Rumelia and Cyprus. Giriş İslam'ın beş esasından biri olup gücü yeten Müslümanların ömründe bir defa yapması gereken ve her yıl gerçekleşen hac ibadeti, farz kılındığı tarihten itibaren Müslümanlar açısından bir buluşma ve uğruna zahmet çekilen bir ibadet olmuştur. Hz. Peygamber'in diğer ibadetlerden farklılığını ortaya koyan, hac ibadetinin meşakkatli yönüne dikkat çeken "Hacı, saçı dağınık, üstü-başı tozlu kimsedir" 1 hadisinin de işaret ettiği üzere, hac ibadeti her dönemde, özellikle modern zamanlar öncesi şartları gereği zor ve meşakkatli bir ibadet olmuştur. Hulefâ-yı Râşidîn dönemi sonrası İslam coğrafyasının sınırlarının genişlemesiyle birlikte Müslüman devletlerin idarecileri hac yolunun emniyetini sağlamak ve hacıların ihtiyaçlarını gidermek için gayret sarf etmişlerdir. Bu meyanda
doi:10.18026/cbayarsos.597511
fatcat:zfmfd62aprfk3f7h3e5aiogcxe