MİLLİ ORDU

Ahmet Emin YAMAN
1989 Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi  
Osmanlı Devleti taraf olduğu grubun I. Dünya Savaşı'nda yenilmesiyle koşulları ağır bir ateşkes antlaşması imzalamak zorunda kalmıştı. Mondros Ateşkes Antlaşması gereğince; ordusu terhis edilmiş silah ve cephanesi alınmıştı, itilâf devletleri kendi koydukları ateşkes hükümlerine uymaya gerek görmeden birer bahane ile işgallere başlamışlardır. Varlığının devamını ateşkes hükümlerine ve İtilaf devletlerinin isteklerine uymada gören İstanbul Hükümeti, ordu birliklerine, işgallere karşı koymamaları
more » ... için kesin direktif verdiğinden, subay kadrosu ve er sayısı boşaltılmış ordunun eli kolu bağlı kalmış, hiçbirşey yapamaz duruma getirilmiştir. İşgal ve işgale uğrama tehlikesi karşısında yurdun pek çok yerinde kişisel ya da bölgesel direnme hareketleri başlamış, başlıca amaç Osmanlı Devletini devam ettirmek, ondan kopmamak. olmuştur. Mondros'tan hemen sonra başlayan bu direnmeler 1 genelde silahlı çarpışpışmadan çok dernekler kurmak, kongreler toplamak, mitingler düzenlemek, protestolarda bulunmak, çeşitli yollarla milli haklan dünya kamuoyuna duyurmak biçimindedir. İşgallerin ülkeyi bölücü ve kalıcı olduğu ve özellikle de Rum ve Ermeni azınlıkların özel istek ve amaçları, buna bağlı faaliyetleri günlük yaşamda hissedildiğinde silahlı direniş güçleri büyüyüp harekete geçmiştir. Gelişen hareket haksızlık ve saldırılara karşı tepki olarak doğmuş, ilgili bölge halkını kendi kendini savunmaya zorlamıştır. Bulundukları yörenin işgaline son vermek ya da işgale uğrama tehlikesi karşısında direnme amacmdaki kişisel, yerel, bölgesel silahlı direniş grupları; çete, milis kuvvetleri, millî müfrezeler, mücahit müfrezeleri gibi adlarla genelde Kuva-yı Milliye adını verdiğimiz, daha çok gönüllülük esasına dayanan kuvvetleri oluşturmuşlardır.
doi:10.1501/tite_0000000189 fatcat:274m2lpckjh3thfo36ex2swzcy