BORÇLAR HUKUKU VE İKTİSAT

SEVIG Vasfi Raşit
1950 Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi  
1 -Fert ahlâk ile, cemiyet hukuk ile yaşar; hukuk cemiyeti tutan temeldir; cemiyeti yükselten sütundur. İnsana şahsiyeti tabiat hediye etmemiştir; insana şahsiyeti, yani hakka sahip olabilmek ve hakkı borçlanabilmek imtiyazını hukuk bahset miştir. Kesilen koyun ve avlanan tavşanla saygı gören, canı, malı ve ırzı taarruzdan masun tutulan insan arasındaki farkı şahsiyet vücude getirir. Öküz sürdüğü tarlanın mahsulüne sahip değildir; çiftçiyi mahsulâta sahip kılan ve onu öküzden farklı yapan
more » ... etidir. Ferdden şahsiyet esirge nince artık o, hak sahibi olamaz; tıpkı öküz veya ziraat makinesi gibi hak sahibinin gayesinin âleti olur. Kendisinden şahsiyet esirgenmiş olan kim seye kul denir. Kul kendisini bizzat kendisinin gayesi kılamıyan kimsedir; efendisinin gayesinin âleti olan kimsedir. İnsan cemyetlerinin dışında tasavvur dahi edilemiyen evlenmeyi, nesepi, velayeti, vesayeti, mirası, vasiyeti, mülkiyeti, mukaveleyi vesair müesseselerin hepsini hukuk yaratmış ve hepsine de şahsiyeti temel kıl mıştır. Hukuksuz bir cemiyet bütün bu müesseselerden ve bu nizamlar dan mahrum bir cemiyettir. Cemiyet ile sürü arasındaki farkı hukuk ya ratır. Cemiyet hukukun yarattığı bir nimettir. Hukuk, insanları, hayvan topluluğunun ifadesi olan sürü halinden çıkartıp insan topluluğunun taşı dığı ad olan cemiyet haline sokan kudrettir. Sürü savaşamaz; çil yavrusu gibi dağılır; "Bir karkaya bir sapan taşı yeter." veya "karga derneği kış deyince dağılır." diyen atalar sözü bu hakikatin ifadesidir. İnsan toplulukları ise hukuk sayesinde savaşa kudret kazanır. İnsan savaşa ehliyeti hukuk ile elde eder; insan iktisada ehliyeti de hukuk ile kazanır. Hukuk cemiyeti iktisada ehil kılabilmek için yine şahsiyeti esas olarak almıştır. Şahsiyet sahibi olan kimse kazancına sahip olabilen kim sedir. Demek ki hürriyet, medenî hukuk sahasında insanın kendi kazandı ğına kendisinin sahip olabilmesi yetkisinden başka bir şey değildir. Bina enaleyh şahsiyet iktisada ehliyettir. İki türlü şahsiyet olduğu ve hakikî şahıslarla hükmî şahıslar arasındaki birliği, iktisaba ve iltizama ehliyet, yani mal ve mülk sahibi olabilmek ve borçlanabilmek ehliyeti vücude ge tirdiği düşünülecek olursa şahsiyetin iktisada yani iktisaba ve iltizama eh-
doi:10.1501/hukfak_0000000195 fatcat:ihwkw37nora5nf3a5io2tel2cm