Marketing effectiveness and business performance in the financial services industry

Kwaku Appiah‐Adu, Alan Fyall, Satyendra Singh
2001 Journal of Services Marketing  
Pazarlama etkinliği ölçeği, Appiah-Adu ve ark. (2001) tarafından da kullanılmış olup, Kotler (1977 ve 1997) ve Webster (1995)'den yararlanılarak hazırlanmıştır. Bu ölçeğin kullanılma nedeni, ölçeğin gerekli kurallara göre hazırlanmış, daha önce denenmiş, test edilmiş ve uygulanabilirliğinin kabul edilmiş olmasındandır. Bu ölçek beş boyut ve 31 sorudan oluşmaktadır. Bunlar: Müşteri Felsefesi (8 soru), Operasyonel Etkinlik (9 soru), Stratejik Oryantasyon (8 soru), Uygun Pazarlama Bilgisi (3
more » ... Bütünleşmiş Pazarlama Organizasyonudur (3 soru). Performans Ölçeği Performans ölçeği, objektif ve sübjektif veriler kullanılarak ölçülmüştür. Objektif verilerin elde edilmesi, bazen şirketlerin soruları yanıtlamak istememesi, bazen de kaynaklardan bu tür verilerin toplanmasının zor olması nedeniyle problem yaratabilir. Bu nedenle sübjektif verilerden de yararlanılabilir. Objektif ve sübjektif veriler arasında kuvvetli bir korelasyon olduğu ve her ikisinin de şirket performansını ölçme yeteneğine sahip olduğu belirtilmektedir (Venkatraman ve Ramanujam, 1986) . Objektif veriler, toplam satış tutarı (TL olarak), toplam ihracat tutarı (USD, EURO, GBP, vb olarak), toplam ihracat miktarı (litre olarak), son 3 yıldaki satış gelişimi (%) gibi mutlak değerler sorularak ölçülmüştür. Sübjektif veriler, şirket performansının rakipler ile karşılaştırılması (müşteri sürekliliği, satış gelişimi, karlılık açısından) veya şirket performansının beklentiler ile uygunluğu gibi sübjektif değerler sorularak ölçülmüştür. Demografik Özellikler Ölçeği Demografik özellikler ise, pazarlama etkinliği ve performans ilişkisinde önemli olduğu düşünülen çeşitli özelliklerin sorulması için oluşturulmuştur. Bu özellikler, şirketin kuruluş tarihi, çalışan sayısı, ihracat yapılan yerler, anketi yanıtlayan yöneticinin eğitimi, yabancı dil bilgisi, yaşı, cinsiyetidir. ŞARAP SEKTÖRÜNÜN İNCELENMESİ Bu tez kapsamında Türk şarap sektörü, pazarlama karması elemanları açısından değerlendirilmiş ve sektörün gelişebilmesi için sorunlar ve çözüm önerileri incelenmiştir. Bunun için aşağıda öncelikle şarabın tarihçesi, sınıflandırılması, şarap yapımı, sektörün dünyadaki genel yapısı, seçilmiş bazı ülkelerdeki şarap sektörleri ve daha spesifik olarak Türk şarap sektörü hakkında genel bilgilere yer verilmiştir. Tarihçe: Eldeki belgelere göre asma, milattan 3500 yıl kadar önce Asurlar tarafından tanınmıştır. Şarabın tarihinin, asmanın tarihi kadar eski olduğu sanılmaktadır. Literatüre bakıldığında, Mezapotamya'nın bir tahıl ülkesi olduğu belirtilmektedir. Arpa, asmadan önce tanınıp, kültür bitkisi olarak yetiştirilmiştir. Sümerlerde ve bira tekniğini öğrenen Mısırlılarda bira bir halk içkisi olarak yer almış olmasına karşılık, şarap kibar bir içki olarak zenginler sınıfının içkisi olmuştur. En eski eser olarak bilinen Hammurabi'nin kanun kitaplarında şaraptan da bahsedilmektedir (Aktan ve Kalkan, 2000). Prohitit ve Hititlerde asma M.Ö. 3000-2000 yıllarında tanınmakta idi. Hitit egemenliğinin sona ermesi ile Anadolu'nun büyük bir kısmına egemen olan Frigyalılar zamanında bağ-şarap kültürü çok gelişmiş bulunmaktaydı. Bu arada Ön Asyada, İran ve Türkistan'la ilgili efsaneleri, buralarda şarap kültürünün çok eski zamanlarda gelişmiş olduğunun belirtileri olarak saymak mümkündür. Örneğin İran İmparatoru Reşit'in şarabı ilk bulan kimse olduğu ve bu buluşunu da fazla gelen üzümlerin sarayın kilerinde bir kaba konmasına, bu sırada çetin bir baş ağrısına tutulmuş olan ve bu ağrılardan kurtulmak için kilerde kendi kendine köpürüp kaynayan üzüm şırasını zehir diye içip intihar etmek isteyen ve fakat ölmek yerine neşelenen Cemşit'in gözde cariyesine borçlu olduğu söylenmektedir (Aktan ve Kalkan 2000). Bir başka efsaneye göre ise de; Nuh peygamber, tufandan sonra hayvanları ile Ağrı dağı eteklerinde yaşamaya başlamıştır. Karınlarını doyurmak üzere civarda dolaşan hayvanlardan keçinin, bir gün olağanüstü neşeli döndüğünü görmüştür. Bu hal günlerce devam edince Nuh Peygamber keçisinin peşinden giderek bu durumun yediği bir meyveden kaynaklandığını keşfetmiştir. Kendisi de bu meyveyi çok beğenmiştir ve hayatı pespembe gösteren üzüm suyunun müptelası olmuştur. Nuh Peygamber'i mutlu gören şeytan, onun neşesini kıskanmıştır, alevli nefesi ile asmaları kurutmuştur. Nuh Peygamber üzüntüsünden yataklara düşünce, efsane bu ya, şeytan insafa gelmiştir, bu meyveyi yeniden canlandırmak için ne yapılması gerektiğini söylemiştir. Eğer meyvenin kökü açılır ve hayvanlardan yedi tanesinin kanı ile sulanırsa, asma yeniden canlanacaktır. Aslan, kaplan, köpek, ayı, horoz, saksağan ve tilkiden oluşan kurbanlar seçilmiş ve asma bu hayvanların kanları ile sulanmıştır ve bir yıl sonra bitki tekrar canlanmıştır, yaprak ve meyve vermeye başlamıştır. Şarapla sarhoş olan kimsenin davranışları incelendiğinde, bu yedi hayvanın karakterini taşıyan haller görülür. Kah aslan gibi cesur, kah kaplan gibi yırtıcı, ayı gibi kuvvetli, köpek kadar kavgacı, horoz gibi gürültücü, tilki gibi kurnaz, saksağan gibi geveze olurlar (McCarthy ve Ewing-Mulligan, 2003). Asma ve şarap kültürü en geç M.Ö. 1500 yıllarında Fenikeliler yada M.Ö. 2000 yıllarında Ege sahillerine yerleşmiş bulunan Yunan kolonileri tarafindan Yunanistan'a sokulmuş ve eski Yunanlılarda şarap kültürü en yüksek düzeye ulaşmıştır. Homer (M.Ö. 800), Odise (Odysse) ve Iliade'sinde Anadolu ve Yunan şaraplarına olan hayranlığını belirtmekte ve özellikle Trakya şaraplarını övmektedir (Aktan ve Kalkan, 2000). Yunan kolonistleri, bağ şarap kültürünü M.O. 600 yılında Sicilya ve İtalya'ya ve sonra da Marsilya'ya sokmuşlardır. Daha Romalıların etkisi olmadan Fransa'da bağ şarap kültürü önce Galya'ya ve sonradan Fransa'nın bütün güney ve batı kısımlarına yayılmıştır. Yunanlılarda olduğu gibi Romalılarda da şarap kısa bir zamanda önem kazanmış ve bağ şarap kültürü çok çabuk gelişmiştir. Klasik antik devrini şarapsız olarak düşünmek mümkün değildir. Zira gerek Yunanlılarda ve gerek Romalılarda şarap vazgeçilmez bir içki halini almıştır. Avrupa'da bağ ve şarap kültürünün yayılmasında Romalıların büyük etkisi olmuştur. Büyük Roma imparatorluğu zamanında Romalılar iyi bildikleri bağ şarap kültürünü kolonistleri ve yerleştirdikleri eski muharipleri aracılığıyla Fransa'nın ve hemen bütün bağ yetişen KAYNAKÇA: ADCOCK, D.; BRADFIELD, R.; HABORG, A.; ve ROSS, C., Marketing
doi:10.1108/08876040110381346 fatcat:iyw2myq5x5blberbjfx3nv7d7m