KENTLEŞEN ALEVÎLİK VE SORUNLARI
Ali Özet
unpublished
What is told in this work is the determination of the varied problems of the Alevi society that takes place in the rapid urbanisation of our country, with the help of a field research. An interpretation is also presented in the light of these data. Kentsel mekânlar; sanayi tesislerine, ticarî alış-veriş merkezlerine ve ekonomik-yönetsel işlevlere sahiptir. Daha ilk ortaya çıkışından itibaren kentler, bir pazar ve değişim (mübadele) merkezidir. Olağanüstü nüfus birikimi, ihtiyaç fazlası üretim,
more »
... eniş çapta ve etkili bir biçimde farklılaşma ve örgütlenme olanağı ile kentler, tam bir çekim merkezi olmuştur. Kentsel mekânda iş düzeninde ihtisaslaşma, farklılaşma artıp yığılma çoğaldıkça mekândaki ayrım da yalnızca iş ve konut bölgelerinde olmamaktadır. Ayrım ayrıca iş yeri olarak, üretim ve dağıtım üniteleri ile bunların idare ve kontrol işlev üniteleri birbirinden ayrılmış; konut açısından da iş yerlerinde kontrol ve idareyi ellerinde tutanlar ile bilfiil üretimde bulunanlar yani toplumun çeşitli sınıfları ve aldıkları gelire göre değişik satın alma gücündeki nüfus, farklı yerlerde konuşlanmışlardır. Kentteki bu yerleşme biçimi, hem toplumsal-ekonomik gelişme derecelerine göre iş yaşamının yapısını hem de toplumun sınıfsal yapısını gösterir. Kentte yerleşim biçimi; "en kudretsizlerin, en arzu edilmeyen yerlerde", "en kudretlilerin de, fiziki şartları en iyi, prestiji yüksek yerlerde" yerleşmesi ve arada kalan alanlarda ise, "sayısal büyüklüğü olan orta tabakaların" yer alması şeklinde olmaktadır. Bu bölgelerin birbirlerine karşı göreli durumları her zaman sabittir. Bu düzenin belirlenmesinde topografya, su ve demir yolları, tarih ve toplumsal değerler etkilidir. Ancak hiçbirisi arsa fiyatı ve kira yarışmalarından ortaya çıkmış olan bu farklılaşmayı bozamaz (Kıray, 1998:9-10; 19-20). Kentlere nüfus yığılması oranı, sanayileşme ve örgütleşme hızından çok fazla olmasından dolayı, modern toplumsal yapıya has işçi sınıfı sınırlı bir sayıyı aşamamaktadır. Bu durum topraktan kopup gelen nüfusun, gereği gibi kentsel faaliyetlere girişmesini engellemektedir. Bu durumda köylü kalamadıkları gibi bu topluluk üyeleri tam kentli de olamamıştır. Bunun için topluluk üyelerinin çoğu üretime belirli bir katkısı bulunmayan dağınık, küçük servis işlerinde çalışmaktadır. Çoğunlukla göç edenlerden oluşan bu toplumsal tabakanın oluşturduğu mekânsal yerleşim anlayışında, sokaklar yalnız insanların ve hayvanların
fatcat:olukpazipzfwfd2zcyrl3dw2pa