YENİCELİ SIDKÎ BABA'NIN ŞİİR DİLİNDEN ŞEYH CEMALEDDİN EFENDİ'NİN VEFATI
Şener Demirel
2019
Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Eski Türk şiirinde sagu, Klasik Türk edebiyatında mersiye ve Türk Halk şiirinde ise ağıt olarak nitelenen şiirler, çoğunlukla ölen bir kişinin ardından onun yokluğuna duyulan üzüntü ve acıları, onun iyilik, kahramanlık ve cömertlik gibi çeşitli meziyetlerini anlatan şiirlerdir. Türk şiir tarihinde ölen bir kişi için aynı kişi tarafından söylenmiş 76 şiir yok denecek kadar azdır. Alevî-Bektaşî Edebiyatının önde gelen şahsiyetlerinden biri olan Yeniceli Sıdkî Baba, şeyhi Şeyh Cemâledin Efendi'nin
more »
... vefatı üzerine duygularını birbirinden farklı 76 şiirde dile getirmiştir. Sanatçı söz konusu şiirlerin 18'inde Sıdkî mahlasını kullanmış; geri kalan şiirleri ise çeşitli kişiler ağzından söylemiştir. Doküman incelemesi yönteminin kullanıldığı bu çalışmada şiirler önce biçim açısından incelenmiş; daha sonra ise içerik incelemesi bağlamında Sıdkî Baba'nın gözünden Şeyh Cemâleddin Efendi'nin vefatının hangi tasavvurlara konu edinildiği araştırılmıştır. Anahtar Kelimeler: Yeniceli Sıdkî baba, Şeyh Cemâleddin efendi, ağıt, inceleme. Abstract The poems called as "sagu" in the old Turkish poetry, "elegy" in classical Turkish literature and the "lament" in Turkish folk poem are mostly the poems which tells the sorrow and sadness because of his absence after someone dies and his goodness, heroism and generosity. In the history of Turkish poetry, 76 poems sung by the same person for a person who died are almost nonexistent. Yeniceli Sidki Baba, one of the leading figures of Alevi-Bektashi literature, expressed his feelings about the death of Şeyh Cemâledin Efendi in 76 different poems.The artist used the pseudonym "Sıdki" in his 18 poems and the rest of his poems were told by different people. In this article in which document analysis method was used first, the poems which Yeniceli Sıdki Baba told upon the death of his sheikh "Şeyh Cemâledin Efendi" then, it was examined which conceptions of Sıdki Baba's death, Şeyh Cemâledin Efendi subjected was examined. izin bulunduğunu anlatan seccade, aniden gökyüzünden bir ses işittiğini ve o zaman işin sırını/ şeyhin vefat ettiğini anladığını belirtir ve ağlayarak bu şiiri söyler: Geceler subha dek ihlâs ile eyler idi ezkâr Enîs-i cânım olmuştu nice devr ü zamân ile. Kadem-nihâde kıldıkça olurdu bu makâm pür-nûr Melekler iftihâr eyler idi bûs-ı dâmân ile. Ederdi her dem teveccüh cemâl-i pâk-i Mevlâ'ya Cebîninde nûr-i pâk-i sücûdunu beyân ile. Nidâ geldi âsümândan işidüp fehm ile sırrın Bu şi'ri söyledi sonra ağlayuben figân ile. Seccadenin ağzından söylenen ikinci şiirde ise konuşan seccadedir ve seccade söze sabah rüzgârına seslenerek başlar: Ey saba bir iyilik yap da padişahım nerededir bana haber ver, cömertlikle ihsanla âlemin sığınacağı kişi nerededir, söyle! Ey sabâ lütf'et haber ver padişâhım kandadır Cûd ile ihsan ile âlem-penâhım kandadır. Gözlerim yollarda kaldı nâle vü efgân ile Şener Demirel -Yelda Kökçü
doi:10.14520/adyusbd.566451
fatcat:jegdnxmlxfd53jb2qsov76msay