ANADOLU'DA KÜÇÜK ŞEHİR ARAŞTIRMALARI : UNTERSUCHUNGEN AN ANATOLISCHEN KLEİNSTAEDTEN

Hatice ÖZÇÖREKÇİ
1944 Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi  
Asıl konuya girmeden önce, küçük şehir tâbiri ile ne denmek isten diğini, küçük şehrin mahiyetinin, özünün neden ibaret olduğunu araş tırmağa çalışalım. Malûmdur ki, istatistikte şehirler bu güne kadar nüfusları göz önün de bulundurularak sınıflara ayrılmış, çok büyük, büyük, orta küçük ve cü ce şehirler diye vasıflandırılmışlardır. Bu sınıflamaya göre küçük şe hirler nüfus bakımından bütün şehirlerin alt basamağını teşkil eden ve bazı coğrafyacılara göre alt hududu 2000, bazılarına göre 3000
more » ... 000 den başlatılmakla beraber üst hududu hemen daima 20,000 de nihayet bulan iskân merkezleri olarak görülmektedirler. Fakat şehirler arasın daki farkın yalnız bir nüfus farkından mı ibaret olduğu meselesi düşü nülmeğe değer bir proplemdir. Pek tabiîdir ki şehirler arasında ilk gö ze çarpan şey onların büyüklük ve küçüklükleridir. Ancak bu büyük lük ve küçüklük farkı yalnız kapladıkları yer bakımından ve nüfusla rından değil, bilhassa ana hatları ve taazzuvları bakımındandır. Zira bütün şehirler aynı teşekküllere ve aynı ehemmiyete sahip değillerdir. Gerçi hepsinde de civarlarının merkezi olmaları itibarile muhtelif teşek küller vardır. Fakat bu teşekküller ehemmiyetlerine göre artar veya eksilirler. Bazı şehirlerde daha fazla, bazılarında daha azdırlar. Meselâ nasıl her şehirde Üniversite yoksa, her şehirde' Lise de yoktur. Üni versite bulunan şehrin tesir sahası daha geniş, Lise bulunan şehrin tesir sahası ona göre daha dardır. Kültür bakımından böyle olduğu gibi sıhhî bakımdan da aynıdır. Bütün şehirlerde eczaneler, hastahaneler ve ya aynı kadroda hastahaneler bulunmaz. Hastahanesi olmıyan bir şeh rin hastaları, hastahanesi olan diğer bir şehre gitmeğe mecburdur. Bu suretle bu şehir bir başka şehrin tesir sahasına girmiş olur. Bu hal şe hirdeki bütün diğer teşekküller için de böyledir. Şu halde bizim bütün şehirlerde birbirinin aynı olan teşekkülleri bulmamıza imkân yoktur. Ve bu itibarla büyük şehirle küçük şehir arasındaki fark ta bir kemmiyet farkı olmaktan çok daha ziyade bir keyfiyet farkıdır. Şu halde küçük şehirler nüfusa göre yapılan sınıflamada nasıl bütün şehirlerin alt basa mağını teşkil ediyorlarsa, ehemmiyetleri bakımından da yine bütün şe hirler arasında alt basamağı işgal etmekte ve köylerle orta şehirler arasında birer mutavassıt olarak görülmektedirler.
doi:10.1501/dtcfder_0000000621 fatcat:ool2jwvehvaipiwxjukql3bjn4