Metropol Kent Yönetimi Yaklaşımları ve Uygulama Modelleri

Tarkan OKTAY
2016 Strategic Public Management Journal  
Özet Kentli nüfusun hızlı artışı ve nüfusun büyük ölçekli kentlerde yığılması dünyadaki genel trendi oluşturmaktadır. Dünya'da kentli nüfusun %41'i bir milyonun üzerinde nüfusa sahip metropollerde yaşamaktadır. Metropol kentlere özgü problemler, kentle ilgili çalışmalarda önemli bir alan durumuna gelmiştir. Ekonomik, sosyal ve siyasi değişimler kentlerin yönetim modellerini de etkilemektedir. Araştırma kapsamında Metropoliten Reform Geleneği, Kamu Tercihi Teorisi ve Yeni Bölgecilik
more » ... ın metropoliten yönetime bakışları incelenmektedir. Ayrıca, metropol kentlerin yönetimi konusunda dünyanın çeşitli şehirlerinde görülen uygulama modelleri, iki ana tasnif çerçevesinde analiz edilmektedir. Abstract Rapid increase in urban population and accumulation of population in big scale cities form the major trend in the globe. 41 percent of world's urban population lives in the metropol cities where population is above one million. The problems of the metropol cities have become a major research field in urban studies. Economic, social and political changes effect the administrative models of the cities. Tradition of metropolitan reform, public choice theory, and new regionalism's treatment of metropolitan city governance are investigated within the scope of this research. Additionally, case studies on the issue of metropol city governance in various global cities will be analyzed within the framework of two main classification. Tarkan OKTAY ______________________________________________________________________________________________________________ 50 GİRİŞ Dünya'da kentleşme düzeyinin artması, insanlığı kentlere özgü birçok problem ile karşı karşıya getirmiştir. Kentin özelliklerine göre problemlerin içeriği ve boyutları da değişmektedir. Diğer taraftan farklı ülkelerde olmalarına rağmen problemlerin ve üretilen çözümlerin de benzeştiği gözlemlenmektedir. Kentlerdeki ortak sayılabilecek ihtiyaçların başında vatandaşların sağlıklı, güvenli, ekonomik bakımdan gelişmiş, altyapı yeterliliğine sahip, yönetişim kapasitesi yüksek nitelikte kent ortamına ulaşmalarını sağlayacak bir yönetim organizasyonuna sahip olmaları gelmektedir. Dünya'da hızlı değişen ekonomik, teknolojik, siyasal ve sosyal çevre karşısında kent yönetimlerinin hizmet kalitesini korumak ve daha ileriye taşımak için yeniden organize olmaları, kentsel problemlerle ilgili temel tartışma konularından birini oluşturmaktadır. Sanayi devrimi ile birlikte önemli gelişme gösteren yerel yönetimler, nüfus yığılmalarının ortaya çıkardığı metropol kentlerde yeni bir evreye girdi. Daha küçük ölçekler için geliştirilmiş yönetim modelleri, kentlerin ölçek büyüklüğü karşısında yetersiz kaldı. Yerel yönetimlerin dayandığı demokrasi, eşitlik, yeniden paylaşım, etkinlik, özerklik vb. kavramları temel alan uygulama modellerinin yeniden tanımlanması ihtiyacı ortaya çıktı. Bu süreçte demokrasi ile hizmet etkinliği arasında kurulmaya çalışan denge, metropoliten yönetimlerin tasarımındaki temel tartışma alanı oldu. Metropol kentlerin yönetimi konusundaki arayışlar, uygulamacılar kadar akademik çevrelerin de önemli tartışma alanlarından biridir. Kentlerin çok yönlü niteliği ekonomi, siyaset, yönetim ve teknik gibi farklı disiplinlerde bulunan araştırmacıların metropoliten yönetim konusundaki tartışmalara katkı yapabilmesine imkan sağlamaktadır. Küreselleşme, ekonomik rekabet, yeni yönetim yaklaşımları ve teknolojik gelişmeler yönetim modellerinin tasarımını da etkiledi ve farklı yaklaşımların geliştirilmesini sağladı. Dünyadaki kentleşme seyrinin büyük kentlerin nüfusu ve sayısının artması yönünde olması, gelecek dönemlerde metropoliten yönetim konusundaki tartışmaların aynı yoğunlukta süreceğini göstermektedir. Metropol kentlerin yönetimi ile ilgili araştırmalar temel olarak iki eksende yürümektedir. Birincisi, Kuzey Amerika ve Avrupa'da geliştirilen ve uygulama sonuçları Strategic Public Management Journal (SPMJ), Issue No: 4, ss. 49-71 ______________________________________________________________________________________________________________ 51 gözlenen metropoliten yönetim yaklaşımlarıdır. Bunlar, metropoliten alandaki yönetim yapısının tasarımı konusunda farklı kriter ve çözümler sunmaktadır. İkinci eksen, teorik yaklaşımları dışlamadan dünyadaki farklı uygulama zenginliğinden de yararlanarak karşılaştırmalı ve derinlemesine analizler ile metropol kent ve yönetimini anlama ve anlamlandırmayı hedefleyen çalışmalardır. Metropoliten yönetimle ilgili tartışma ve araştırmalar için bir çerçeve sunarak katkı vermeyi amaçlayan bu araştırma kapsamında, ilk olarak tarihsel gelişme sırası ile Metropoliten Reform Geleneği, Kamu Tercihi Yaklaşımı ve Yeni bölgecilik olarak adlandırılan metropoliten yönetim yaklaşımları temel özellikleri bakımından incelenmektedir. İkinci kısımda farklı ülkelerdeki uygulamalardan yola çıkılarak geliştirilen metropoliten yönetim tasniflerinden tercih edilen ikisi ele alınmaktadır. 1. Metropol Kent Kavramı Dünya'da kentli nüfusun 20. yüzyılda kaydettiği önemli artış trendi, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde de devam etmektedir. 2014 verilerine göre dünyada 3.9 milyar kişi kentlerde yaşamaktadır. 1950'lilerde dünyadaki kentli nüfus oranı %30 seviyesinde iken, günümüzde %53'e ulaşmıştır. Gelişmiş ülkelerde bu oran %78'e çıkmakta, az gelişmiş ülkelerde %48'e kadar düşmektedir. Kuzey Amerika ve Avrupa'da yüksek seviyelere ulaşan kentli nüfusun artış oranı yavaşlarken, özellikle Asya, Güney Amerika ve Afrika'da hızlı kentleşme varlığını sürdürmektedir (United Nations, 2015, s. 21-23). Dünya'da kentli nüfus miktarının artmasına paralel olarak gelişen diğer bir durum nüfusun gittikçe büyük kentlerde yığılmasıdır. 1950'de nüfusu 10 milyonu geçen sadece iki kent New York ve Tokyo idi. 2014'de 28'e ulaşan bu sayının 2030'da 41'e çıkması beklenmektedir. 2014 verilerine göre 10 milyonu geçen kentler sırasıyla şu şekildedir;
doi:10.25069/spmj.290642 fatcat:2g6nosnl55bb3kee7kownmmj3m